Etiket arşivi: Üretim

Çin’den küresel çelik üretimine darbe! Kritik ürünün ihracatı sınırlandırılıyor

Çin, düşük fiyat politikası sayesinde dünya genelindeki tungsten arz zincirinin yüzde 80’ini kontrol ediyor. Çelik üreriminde kullanılan bu kritik maden, otomotivden uçak sanayisine, inşaattan madenciliğe pek çok sektör için büyük önem arz ediyor.

Ancak Çin, ihracatı sınırlandırmaya hazırlanırken gözler diğer tungsten tedarikçilerine döndü. Güney Kore Sangdong madenini yeniden açmaya karar verirken, Kanada merkezli Almonty Industries ise kapasiteyi yarı yarıya artırmayı hedefliyor.

1 Aralık’ta yürürlüğe girecek

CNBC-e’nin haberine göre, Çin tungsten ve diğer kritik mineralleri ihraç etmek isteyen şirketlerin lisans alması gerektiğini açıklarken yeni kuralların 1 Aralık’ta yürürlüğe gireceği öğrenildi. Bu adım, ABD ile Çin arasındaki artan gerilimle birlikte, Çin dışındaki tungsten kaynaklarına olan talebin artış gösterdiği bir dönemde geldi.

Tungsten fiyatları ve üretim tartışmaları

Madencilik stratejisti Christopher Ecclestone ise Çin’in tungsten kararı için geç kalındığını belirtiyor. Ecclestone tungsten fiyatlarının ton başına 335 dolar seviyesinde olduğunu, madenciliğin kârlı hale gelebilmesi için bu fiyatların yaklaşık 50 dolar artması gerektiğini belirtiyor.

Çin ihracatı sınırlarken, ABD de eylül ayında Çin tungstenine yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulamaya başladı.

Güney Kore’den yeni maden adımı

ABD, 2015 yılından bu yana ticari tungsten üretimi yapmazken, Güney Kore’de dünyanın en büyük tungsten madenlerinden biri yeniden faaliyete geçmek üzere. Kanada merkezli Almonty Industries, Sangdong madeninde üretimi yeniden başlatmak için önemli bir adım attı. İlk aşamada, madenin 250 doğrudan ve 1.500 dolaylı iş yaratacağı tahmin ediliyor.

ABD ve tungsten üretimi: Alternatif kaynaklar aranıyor

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’na göre, ülkede tungsten üretimi yapılmıyor ancak Alaska, Arizona, Idaho ve Nevada ile beraber toplam 12 eyalette önemli tungsten yatakları bulunuyor.

Idaho’da, Kanadalı Demesne Resources şirketi, IMA tungsten madenini satın almak için 5,8 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamaya hazırlanıyor. Şirket, madenin üretime 2024 baharında başlamasını planlıyor.

Uzmanlar, Çin içindeki ve dışındaki tungsten talebinin artmaya devam edeceğini ancak Güney Kore, Kazakistan, Avustralya ve İspanya’daki projelerle birlikte arzın önümüzdeki yıllarda dengeye kavuşabileceğini belirtiyor.

İTO Başkanı Avdagiç’ten büyüme verileri için ‘yeni faz’ mesajı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinin 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2,1 büyümesini sosyal medya platformu X üzerinden değerlendirdi. Avdagiç, sıkı para politikasının sanayi ve yatırım üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, 2025’te üretim ve ihracata öncelik veren reformların hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.

“Rekabetçiliği koruyacak adımlar bekleniyor”

İhracatın üçüncü çeyrekte yüzde 0,8 büyüme kaydetmesini ve büyümeye 2,2 puanlık katkı sağlamasını olumlu değerlendiren Avdagiç, iş dünyasının öncelikli beklentisinin, ihracatçı sektörlerin rekabet gücünü artıracak adımların atılması olduğunu belirtti.

Avdagiç şu ifadeleri kullandı:

“2025 yılında özellikle ihracatçının ve ihracata çalışan sektörlerin ‘rekabetçiliği koruyacak‘ adımların atılması ve tedbirlerin alınması iş dünyasının öncelikli beklentisidir. Sıkı para politikasının etkisiyle sanayi ve yatırım verilerindeki durum, 2025’te ‘üretim ve ihracatı önceliklendiren reformların’ baş aktör olacağı yeni bir faza geçilmesinin yararlı olacağına işaret ediyor.”

“Enflasyonda kalıcı düşüş için üretim şart”

Avdagiç, kalıcı bir enflasyon düşüşü için üretim, istihdam, ihracat ve yatırımların sağladığı desteğin kritik olduğunu vurgulayarak, “Hedeflediğimiz istikrarlı büyüme oranlarına, üretimin gücüyle adım adım ilerleyebiliriz” dedi.

Sanayi ve ihracat reform bekliyor

Avdagiç’in açıklamaları, 2025 yılına yönelik iş dünyası beklentilerinin altını çizerken, sanayi ve ihracat odaklı reformların ekonomide sürdürülebilir bir büyüme için hayati rol oynayacağına işaret ediyor. İTO’nun önceliği ise Türkiye’nin üretim ve ihracatla büyüme stratejisini güçlendirmek.

Enerjisa Üretim ve Alman HAW Hamburg CC4E ‘den yeni işbirliği

Enerjisa Üretim, Alman HAW Hamburg CC4E şirketi ile yenilenebilir enerji ve hidrojen üretimi alanında uluslararası işbirliğine imza attı. Bu iş birliği, enerji dönüşümünü destekleyecek iki önemli projeyi hayata geçirmeyi hedefliyor:

Hidrojen Üretimi Araştırmaları: Farklı hidrojen üretim yöntemlerinin analiz edilmesiyle maliyet verimliliği, çevresel etkiler ve teknolojik uygulanabilirlik konularında kapsamlı sonuçlar elde edilecek.

Araştırma Parkı: Türkiye’de kurulması planlanan bu park, yenilenebilir enerji sistemlerini, enerji depolama çözümlerini ve şebeke istikrarını artıracak teknolojileri bir araya getirecek.

Rekabet gücümüz gelişecek

Enerjisa Üretim İşletme ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal, “HAW Hamburg CC4E ile gerçekleştirdiğimiz bu işbirliği, sürdürülebilir enerjinin geleceği için önemli bir adım niteliği taşıyor. Bu projelerin aynı zamanda Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmanın yanı sıra enerji teknolojilerinde uluslararası alanda rekabet gücünü de pekiştireceğine inanıyoruz. Emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımızı tebrik ediyor, bu iş birliğinin gelecekte daha fazla yenilikçi ve çevreci projeye öncülük edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

ASO Başkanı: Sanayi sektöründeki daralma önümüzdeki zorlu sürece işaret ediyor

TÜİK’in açıkladığı 2024 üçüncü çeyrek büyüme rakamlarıyla ilgili açıklamada bulunan ASO Başkanı Seyit Ardıç, sanayi sektöründe üst üste iki çeyrekte de daralma yaşanmasının, ekonominin istihdam ve katma değer oluşturabilmesi açısından büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı.

Yüzde 2,1 ile büyümenin beklentilerin altında kaldığına dikkat çeken Ardıç, dezenflasyon sürecinin sektörler arasında büyüme farklılaşmasına neden olduğunu ve sanayi sektörü üzerinde baskının artmaya devam ettiğini dile getirdi.

Büyümeyi zayıflatacak gelişmeler söz konusu

Dezenflasyon sürecinin üretimi aşındırdığına ve mevcut öncü göstergelerin dördüncü çeyrekteki üretim daralmasının biraz daha hızlanacağına işaret eden Ardıç, inşaat yatırımları hızlanırken, enflasyonla mücadelede sıkılaştırıcı politikaların en önemli etkisinin makine ve teçhizat yatırımlarında görüldüğünü açıkladı ve ekledi: “2019’dan bu yana ilk kez iki çeyrek üst üste daralmaya işaret eden makine ve teçhizat yatırımları, üçüncü çeyrekte yüzde 8,6 azaldı. Bu düşüş, önümüzdeki dönemde büyümeyi zayıflatacak bir gelişmedir.”

Bu yavaşlama dezenflasyonist sürece ne kadar destek verecek?

Sıkılaştırıcı politika uygulamalarının etkisinin son çeyrekte daha da belirginleşmesinden ötürü, iç talepteki zayıflama ve üretimdeki azalış ile büyüme rakamlarının daha da aşağıya inebileceğine dikkat çeken Ardıç, bu yavaşlamanın dezenflasyonist sürece ne kadar destek verip vermeyeceğinin büyük önem taşıdığını vurguladı ve “Diğer önemli husus ise bu sürece maliye politikasının somut desteği ve harcama azaltıcı tasarruf politikalarının daha da belirginleşmesidir. Aksi halde fiyatlama davranışları dezenflasyonist süreci sekteye uğratacaktır” ifadelerini kullandı.

Sanayicilerimizin acil beklentisi: Uygun faizli ticari kredi

Üretim, istihdam ve ihracatın daralmaması için reel sektörün finansman açısından mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Ardıç, “KOBİ’lerimiz başta olmak üzere sanayicilerimizin acil beklentisi, uygun faizli ticari kredi mekanizmalarının devreye alınmasıdır. Özellikle üretim ve ihracat odaklı sektörlere yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacı için düşük faizli bir kredilendirme politikası, sıkılaştırıcı politikanın büyüme üzerindeki olumsuz geçişini yumuşatabilecektir” açıklamasında bulundu.

Prizmabet giriş: Şişecam 89. yaşını kutluyor

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, 89. yılını gururla kutluyor. Üretim yolculuğuna 1935 yılında İstanbul Paşabahçe’de 400 çalışanıyla başlayan Şişecam, bugün 14 ülkede 45 tesisi ve 24 binden fazla çalışanıyla global arenada varlık gösteriyor.

Şirketin üretime gaz lambası ve ilaç şişesi üretimiyle başladığını hatırlatan Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici, Şişecam’ın 89’uncu kuruluş yıl dönümüyle ilgili şunları söyledi:

“1935 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti’nin cesur bir girişimcilik öyküsü olarak doğan Şişecam; gelişim yolculuğuna 89 yıl önce, savaş yorgunu bir ülkenin en acil cam ihtiyaçları olan gaz lambası ve ilaç şişeleri üretimiyle başladı.

Bugün camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global şirket olan Şişecam, cam ev eşyası alanında dünyanın en büyük üreticisi. Soda külü alanında en büyük üç, cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş üretici arasında yer alırken, krom kimyasallarında ise dünya lideri konumunu koruyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda Türkiye İş Bankası tarafından kurulan Şişecam, 35 farklı milletten 23 farklı dili konuşan yaklaşık 24 Bin çalışanımız ve ailelerinden oluşan “Büyük Şişecam Ailesi”nin üyeleri ve gelişim yolculuğuna eşlik eden tüm paydaşlarıyla 89. Yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşıyor.”

Yolculuk 89 yıl önce başladı

Şişecam’ın eşsiz başarı yolculuğuna, kurucu ilke ve değerleri doğrultusunda, tüm ekosistemiyle birlikte sürekli gelişme hedefiyle devam ettiğinin altını çizen Görkem Elverici şöyle devam etti:

“Şişecam’ın 89. yaşını kutladığımız 2024 yılında; veriye uçtan uca hızla ulaşma, yorumlama ve stratejik kararları veriye dayalı alma yetkinliklerimizi artıran dönüşüm yolculuğumuzun dijital ayağının çok önemli bir dönüm noktasını tamamlıyoruz. Sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerinin kalbinde gören bir kurum olarak “CareforNext” sürdürülebilirlik stratejimiz ekseninde gezegenimize, topluma ve yaşama olan sorumluluklarımızın bilinciyle 2024 yılında; iklim değişikliği, kaynakların verimli kullanımı, yenilikçi teknolojiler ve enerji tüketiminin minimize edilmesi gibi konularda pek çok değerli projeye imza attık.

Daha iyi bir dünya için hayata geçirdiğimiz projelerin yanı sıra dahil olduğumuz endüstrileri de dönüştürecek stratejik adımlarımız oldu. Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global oyuncu olarak, geleceğin üretim teknolojilerini şekillendirecek ve sektörde dönüşüm yaratacak “Plant of The Future” platformunu devreye aldık. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik vizyonuyla kurduğumuz bu platform ile yalnızca sektördeki teknolojik ilerlemeleri hızlandırmakla kalmayıp, çağrı bazlı açık inovasyon modeliyle tüm paydaşların katılımını sağlayarak cam endüstrisinin geleceğini şekillendireceğiz. Bu inisiyatifle bugünün en iyi uygulamalarının değil, yarının ihtiyaçlarına cevap verecek çözümlerin peşinde olacağız. Bu sayede de, yatırımcılarımız için yarattığımız toplam değeri arttırarak sürdüreceğiz.”

Cam ev eşyası alanında lider

Küresel oyuncu olan Şişecam, düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek küresel şirket olan Şişecam, cam ev eşyası alanında lider konumunda. Cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş global üretici arasında yer alan Şişecam, dünyanın en büyük üç soda üreticisi arasında olmasının yanı sıra krom kimyasallarında dünya lideri.

Düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj, kimyasallar, otomotiv, cam elyaf, maden, enerji ve geri dönüşüm iş kollarında öncü bir rol üstlenen Şişecam, üretim faaliyetlerini Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Macaristan, Bosna Hersek, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ukrayna, Mısır, Hindistan ve ABD’de yürütüyor.

Şirket 24 bini aşkın çalışan, dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satış ağına sahip.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Otomotivde ve uçak sanayiinde kusursuz üretime doğru gidiyoruz

Necmi ÇELİK

İsveç merkezli sensor, yazılım ve otonom teknolojiler şirketi Hexagon satınalma ve birleşmelerin yanı sıra odaklı yeni büyüme vizyonu sayesinde bugün küresel bir şirkete dönüşmüş durumda.Hexagon Türkiye Genel Müdürü Koray Alpaslan, Hexagon’un dünyada Airbus ve NASA, Ford, Tesla, Johnson & Johnson, LG ve otomotivde BYD, Cherry, Audi, Volkswagen Grup gibi birçok şirkete hizmet verdiğini, Türkiye’de ise otomotiv ve uçak sanayi başta olmak üzere Türk sanayisinin önemli bir bölümünde Hexagon teknolojilerinin kullanıldığını belirtiyor. İFM’de Kalite Fuarı sırasında görüştüğümüz Koray Alpaslan’ın DÜNYA Gazetesi’nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle oldu:

Hexagon kurumsal yolculukta hangi aşamada bulunuyor?

Hexagon kelime olarak altıgen anlamına geliyor. Kısacası birçok mühendislik ve tasarım alanında kullanılan geometrik bir şekil. Şirketimiz Hexagon 50 ülkede yaklaşık 24 bin 500 çalışan ile faaliyet gösteren, Nasdaq ve Stockholm borsalarında işlem gören, 5,4 milyar euro ciroya sahip sensör, yazılım ve otonom teknolojilerini birleştiren dijital gerçeklik çözümlerinde dünya lideri olan bir markadır. Hexagon halihazırda 5 farklı iş kolunda (Asset Lifecycle Intelligence, Autonomous Solutions, Geosystems, Safety, Infrastructure & Geospatial ve Manufacturing Intelligence) faaliyet gösteriyor. Burada üzerine konuştuğumuz alan ise Üretim Zekâsı veya Manufacturing Intelligence. Hexagon, metroloji yani ölçüm cihazları alanında benzersiz çözümler sunan bir şirket.

Türkiye’de 40 kişilik ekip

Hexagon Türkiye hakkında bilgi verebilir misiniz?

Hexagon Türkiye, 2007 yılında başarılı iş geliştirme faaliyetleri ve Türkiye pazarında tespit edilen önemli potansiyel doğrultusunda ana şirketinin aldığı stratejik bir kararla faaliyetlerine başladı. Şirketin Türkiye’deki kuruluşu, mevcut bir iş ortağının satın alınması ve tüm ekibinin Hexagon’a entegrasyonu yoluyla gerçekleşti. Böylece devam eden faaliyetler ve gelecek için sağlam bir temel atıldı. Türkiye’de toplamda 40 kişilik bir ekiple çalışıyoruz.Ankara ve Bursa’da yerleşik ofis ve laboratuvarlarımız bulunuyor. Satışını gerçekleştirdiğimiz cihazlarımıza yönelik kalibrasyon hizmeti sunuluyor. Türkiye’de güncel olarak 2000’in üzerinde makinemiz mevcut ve bunların yarıya yakını taşınabilir sistemlerden oluşuyor. Laboratuvarlarımızda bu makinelerin yurtdışına gönderilmesine gerek kalmadan tüm hizmetler verilebiliyor. Otomotiv, havacılık, savunma başta olmak üzere genel üretim, elektronik, medikal ürün sektöründe bu makineler kullanılıyor. Türkiye’de bizim makinelerimizin genel pazar hacminin 40-45 milyon euro arasında olduğunu tahmin ediyoruz.

Hangi sektörlere hitap ediyorsunuz?

9 binden fazla çalışanı bulunan Hexagon MI (Üretim Zekâsı) bölümü, otomotiv, havacılık, savunma ve genel üretim sektörleri gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Metroloji alanında belki de sadece bize özgü olacak şekilde bütün sektörlere yönelik geniş bir ürün gamımız var. Optik veya lazer teknolojilerimizle, koordinat ölçüm makinelerimizle hem saç telinin 1/100’üne denk gelecek mikron seviyesinde hem de bir geminin otomobilin veya uçağın tamamını ölçebilecek büyüklükte çözümler sunuyoruz.

CERN laboratuvarında lazer tarayıcılar

Müşterileriniz arasında kimler var?

Hem ulusal hem de global ölçekte, sektörünün öncü ve tanınmış şirketleri müşterilerimiz arasında yer alıyor. Örneğin Airbus, Volvo, Ford ve ilaç sektöründe yer alan Bayer var. Ayrıca dünyadaki en önemli bilim merkezlerinden CERN laboratuvarında da bizim lazer tarayıcılarımız kullanılıyor. Dünyada insanoğlunun yaptığı en büyük makine CERN’de yer alan dairesel parçacık hızlandırıcıdır. Orada teknolojimizin kullanılması bizim için gurur kaynağı. Ayrıca SpaceX, BMW, Türkiye’ye yeni yatırım yapmış olan BYD, Cherry, Audi, Volkswagen Grup markaları bizim teknolojilerimizi kullanıyor. Şu an ticari olarak kullanılan araçların yüzde 95’inde, dünyada mevcut bütün uçakların yüzde 90’ında ve hatta kullanılan bütün cep telefonlarının yüzde 75’inde Hexagon teknolojisi var. Hexagon’un sunduğu gerek yazılım gerekse donanım içeren çözümler bir şekilde günlük hayatımızda karşılık buluyor.

Hexagon’un gelecek vizyonu nedir?

Hexagon Türkiye, özellikle 2023’ten bu yana bir değişim içinde. Yurt dışında bu değişim daha önce başlamıştı. Sadece bir makine üreticisi olmanın ötesinde, müşterilerimizin konsept aşamasından üretime kadar tüm süreçlerini destekliyoruz. Bilgisayar destekli dizayn, mühendislik ve üretim çözümleri sunarak, üretim süreçlerini daha verimli ve hassas hale getiriyoruz. Hexagon, globalde 2030’a kadar her yıl yüzde 12 oranında büyümeyi hedefliyor. Bunun yüzde 3-5’lik bir kısmının satın almalarla gerçekleşmesi planlanıyor. Gelecekte, dijital dönüşüm ve yapay zekâ vizyonumuz doğrultusunda, üretim süreçlerini daha verimli ve akıllı hale getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz.

Son 50 yılda üretim süreçlerinde ölçüm teknolojileri nasıl değişti?

Elbette her zaman üretim yapılıyordu. Ancak üretim hassasiyeti ve kontrolü farklıydı. En basitinden mikrometrelere bakacak olursak, mikron seviyesinde ölçen cihazlar geçmişte bu kadar hassasiyetle ölçemiyordu. Üretimin her alanında makine hassasiyeti artık oldukça önemli. Geçmişte bu kadar hassasiyetle ve tekrarlanabilir şekilde ölçemiyorken şu an neredeyse kusursuz bir ölçüm yapılabiliyor. Örneğin 10.5 mikron ölçüsünde üretilmesi gerekirken 10.3 mikron üretildiğinde uyarı veren ya da üreticinin bilgisi dahilinde onay veren ölçüm yazılımlarımız var. Yazılımların yanı sıra ölçüm işlemlerini gerçekleştiren sabit ve taşınabilir makinelerimiz de bulunuyor. Bu sistemler ve yazılımların olmadığı zamanlarda tahmin edersiniz ki; üretici firmaların işi oldukça zordu. Son 40-50 yılda bu noktada dünyada devasa bir ilerleme var. Teknoloji gittikçe olgunluk ve mükemmellik noktasına yaklaşıyor.

Artık her şeyin daha pratik hale geldiğini söyleyebilir miyiz?

Tabii ki. Mesela büyük bir ölçüm yapılması gerekiyor ve bunu ekipman, kablo bağlantıları nedeniyle fiziki olarak yapmak oldukça zor. Bu ölçümü artık kablosuz bağlantıyla kusursuz bir şekilde yapma ve verileri hızlı bir şekilde bilgisayar ortamında işlenebilir hale getirme imkanına sahibiz. Bir diğer önemli gelişme de Nexus sistemini kullanarak bulut tabanlı bir yapı ile muhtelif coğrafi bölgelerden alınan verileri, farklı ülkelerdeki uzmanların birlikte çalışabilir hale gelmesi. Microsoft, Amazon Web Services ve Nvdia gibi iş ortaklarımızla hayata geçirdiğimiz bu teknolojiyi önümüzdeki yıl Türkiye’de de müşterilerimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz.

Kendi yapay zekamızı yarattık

Yapay Zekayı iş süreçlerinizde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hexagon, yapay zekayı üretim süreçlerine erken aşamada dahil eden kuruluşlardan biridir. Öncelikle, bu teknolojiyi kullanmaya makine öğrenimi ile başladık. 2014 yılında ise bunu tüm süreçlerimize entegre ettik. Ardından, 2018’de derin öğrenme kavramını süreçlerimize ekledik. 2022’de ise üretken yapay zekayı entegre ettik ve bunu “Hexagon ChatGPT” olarak adlandırdık. Bu, açık kaynak versiyonundan farklı bir yapı; çünkü verilerimizin herkesle paylaşılmasını istemiyoruz.
Kısacası bize özel bir Hexagon ChatGPT geliştirdik. Bu sistemi, GitHub ve Nexus gibi destekleyici uygulamalarla bir arada kullanarak sektörel çözümler üretiyoruz. Günümüzde bugün birçok şirket cirolarının yüzde 6-8’ini AR-GE’ye ayırıyor. İlaç şirketlerinde bu oran yüzde 15’lere çıkabiliyor. Büyük teknoloji şirketlerinde ise bu oran yüzde 25’lere kadar yükselebiliyor. Biz Hexagon olarak satışlarımızın yüzde 15’ini AR-GE’ye ayırıyoruz. 610 milyon euroluk bir AR-GE bütçemiz var. Bu yaklaşım rekabetçi ortam içerisinde Hexagon’u sürdürülebilir ve güçlü kılıyor.

ABD’de Doğal Gaz Talebinin 2024’te Rekor Seviyeye Ulaşması Bekleniyor

ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA), Kısa Vade Enerji Görünümü raporunu yayınladı. Rapora göre, ülke içi doğal gaz üretiminin 2024’te hafifçe düşmesi beklenirken, tüketimin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması öngörülüyor. EIA’nın projeksiyonları, kuru gaz üretiminin 2023’teki 103,8 milyar kübik fit/gün (bcfd) zirvesinden 2024’te 103,5 bcfd’ye düşeceğini gösteriyor. Bu, COVID-19 pandemisinin talebi bozduğu 2020’den bu yana ilk üretim düşüşü olacak. Üretimdeki bu beklenen azalma, birçok üreticinin, Henry Hub kıyaslama noktasındaki ortalama aylık spot gaz fiyatlarının Mart ayından bu yana 32 yılın en düşük seviyesinde olması nedeniyle sondaj faaliyetlerini azaltmasına bağlanıyor.

Buna karşılık, ülke içi gaz tüketiminin 2023’teki 89,1 bcfd’den 2024’te 90,1 bcfd’ye yükselmesi bekleniyor. Bu, 2016’dan bu yana görülmeyen dört yıl üst üste büyüme trendini sürdürüyor. EIA’nın 2024 için en son rakamları, önceki Eylül tahmininde arzı 103,4 bcfd ve tüketimi 89,9 bcfd olarak öngören tahminlerinden yukarı yönlü bir revizyon içeriyor.

2025’e bakıldığında, EIA üretimin 104,6 bcfd’ye yükseleceğini, tüketimin ise 2023 seviyesi olan 89,1 bcfd’ye geri döneceğini öngörüyor. Ek olarak, ABD’nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatının 2023’teki rekor seviye olan 11,9 bcfd’den 2024’te 12,1 bcfd’ye ve ardından 2025’te 13,8 bcfd’ye yükselmesi bekleniyor.

Kömür üretiminin de önemli ölçüde düşmesi bekleniyor. EIA, üretimin 2023’teki 577,5 milyon kısa tondan 2024’te 510,0 milyon tona düşeceğini tahmin ediyor ki bu 1964’ten bu yana en düşük seviye olacak. Bu düşüş trendinin 2025’te de devam ederek üretimin 484,6 milyon tona kadar gerilemesi, yani 1963’ten bu yana görülmemiş bir seviyeye inmesi bekleniyor. Bu düşüş, büyük ölçüde kömürle çalışan santrallerin yerini gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının almasından kaynaklanıyor.

Ayrıca EIA, fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon dioksit (CO2) emisyonlarının, petrol ve kömür kullanımının azalmasıyla birlikte 2023’teki 4,791 milyar metrik tondan 2024’te 4,777 milyar metrik tona düşmesini bekliyor. Ancak, petrol ve kömür kullanımındaki artış nedeniyle emisyonların 2025’te 4,794 milyar metrik tona hafifçe yükselmesi öngörülüyor. Bu projeksiyonlar, pandemi kaynaklı enerji talep düşüşü sırasında 1983’ten bu yana en düşük seviye olan 2020’deki 4,584 milyar metrik ton karbon emisyonu ile karşılaştırılabilir.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

Prizmabet giriş: Audi Brüksel fabrikası’nda değişik aksiyon

Audi’nin Brüksel fabrikasının idaresi, Volkswagen Kümesi tarafından tesise gelecekte üretilmek üzere rastgele bir model tahsis edilmemesinin akabinde çalışanlarla yaşanan tansiyon sonrası alınan son karaları açıkladı.

Yönetim, personellerin üretimi olağan halde sürdürmediği ve el konulan otomobil anahtarlarını teslim etmediği sürece fabrikanın kapalı tutulacağını, bu süreçte çalışanlara ödeme de yapılmayacağını bildirdi.

Öte yandan fabrika önünde bu sabah saatlerinde toplanan 150 kadar personel, idaresi protesto etti.

Alman araba üreticisi Volkswagen Grubu’na ilişkin Audi markası, temmuz ayında lüks segment elektrikli araba modeli Q8’in üretildiği ve yaklaşık 3 bin kişinin çalıştığı Brüksel fabrikasında talebin düşmesi nedeniyle tekrar yapılanmaya gidileceğini, kelam konusu modellerin üretimine Meksika’da devam edileceğini açıklamıştı.

Audi idaresi, geçen hafta da Volkswagen Kümesi tarafından Brüksel’deki fabrikaya üretim için hiçbir yeni model tahsis edilmediğini bildirmişti.

Çalışanlar fabrikada üretim için yeni bir model belirlenmesini bekliyordu.

Bu durum ve geleceklerine yönelik belirsizlik fabrika çalışanlarını ve sendikaları rahatsız etmişti.

Geçen hafta fabrikada olağan üretim yapmaya kâfi çalışan işbaşı yapmamıştı.

Öte yandan, Audi Brüksel çalışanları, yaşadıkları meselelere dikkati çekmek üzere 16 Eylül’de Brüksel’de protesto düzenleyecek.

 Prizmabet, online bahis ve oyun bölümünde değerli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve çıkarlı bir tecrübe vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her düzeyden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve daima güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Prizmabet giriş: KOBİ’lerin ihracatı düştü, finansman gideri iki katına çıktı

BEKİR GÜRDAMAR

İstanbul Sanayi Odası (İSO), “İSO-Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları (KOBİ) kapsayan araştırma sonuçları, üretimden satışların 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 42,2 artarak 695 milyar liraya yükseldiğine işaret etti. 2023’te yüzde 67,7 olan yıllık enflasyondan arındırıldığında üretimden satışların reel olarak yüzde 13,7 gerilemesi dikkati çekerken, yılın ortalama enflasyonundan (53,86) arındırıldığında ise reel gerileme yüzde 7,6 oldu.

KOBİ’lerin üretimden satışlarının, 500 büyük sanayi kuruluşuna paralel olması dikkati çekti. Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre Biska Tekstil 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı aldı. Onu 2 milyar 949 milyon TL ile Karel Elektronik ve 2 milyar 945 milyon TL ile Küçükçalık Tekstil takip etti.

KOBİ’lerin ihracatlarındaki düşüş dikkati çekti

2023 yılında zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye’nin ihracatı sınırlı da olsa (binde 5) 255,4 milyar dolara yükselirken, aynı dönemde sanayi ihracatı binde 2 düşüşle 245,6 milyar dolara gerilemişti.

İSO İkinci 500’ün ihracatı ise 2023’te yüzde 6,5 gerileyerek 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yaklaşık bir ay önce açıklanan en büyük 500 sanayi kuruluşunun ihracatı ise 2023’te yüzde 2,9 gerileyerek 95,1 milyar dolar olmuştu.

İSO’nun araştırma sonuçlarına göre bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma ve rekabet gücünü koruma anlamında önemli ölçüde zorlandığını ortaya koydu.

Özellikle ihracattaki düşüşün etkisiyle İSO İkinci 500’ün Türkiye’nin toplam sanayi ihracatından aldığı pay 2023’te bir önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 6,1’e geriledi.

KOBİ’lerin finansman gideri bir yılda iki katına çıktı

İSO İkinci 500’ün dönem kârı 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 26,8 ile sınırlı oranda artarak 94 milyar 741 milyon liraya yükselirken, dönem kârının net satışlara oranı ise yüzde 9,4’ten yüzde 8,2’ye geriledi.

KOBİ’lerin finansman gideri ise aynı dönemde yüzde 103 artarak 65 milyar 598 milyon liraya yükseldi.

Böylece finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı 12,9 puan artarak yüzde 45,1 oldu.

Kârlılıktaki zayıf performans, kar ve zarar eden kuruluşlar sayısında da kendini gösterdi.

2022’de 43 olan zarar eden şirket sayısı, 2023’te 72’ye yükselerek 2018’den beri en yüksek seviyeye çıktı.

Net kambiyo zararı bir yılda 5 katına çıktı

KOBİ’lerin net kambiyo zararı, döviz kurlarındaki sert yükselişlerin etkisiyle 2022’deki 856 milyon liradan 2023’te 4 milyar 101 milyon liraya yükseldi.

Araştırma sonuçlarına göre net kambiyo zararındaki bu yüksek artışa karşın kambiyo işlemleri haricindeki diğer gelirlerden elde edilen net kar 18,5 milyar liraya çıkarak kur zararını fazlasıyla telafi etti. Üretim faaliyeti dışı gelirler içerisinde faiz, temettü, iştirak, menkul kıymet, duran varlık satışı, komisyon vb. gibi pek çok kalem yer alıyor.

Aktif toplamı, enflasyon düzeltmesinin etkisiyle 1,4 trilyon liraya ulaştı

2023 yılında enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile İSO İkinci 500’ün aktif toplamı yüzde 110,4 artarak 1,4 trilyon liraya ulaştı.

Bu artışın 343 milyar liralık kısmı enflasyon düzeltmesinden kaynaklandı.

Özkaynaklar 2023’te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle yüzde 152,1 oranında artarak 740 milyar liraya yaklaştı. Bu kalemde enflasyon düzeltmesinin etkisi 339 milyar lira oldu.

Devreden KDV alacakları yüzde 58 arttı

İSO’nun açıklamasına göre sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.

İSO 500 için 2023 yılında enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile yüzde 36,5 artışla 66,8 milyar TL’ye yaklaşan KDV alacakları, İSO İkinci 500’de enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile bir önceki yıla göre yüzde 58,3 artarak 14,1 milyar TL’ye yükseldi.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.